Cilt 2, Sayı 1, Yıl 2012

Derginin Tam Metni

İçindekiler

Makaleler

Uzlaşmanın Sirayet Etmezliği İlkesinin Sonucu Olarak Mağdurun Yargılanacak Kişiyi Seçebilme Yetkisi
Muammer KETİZMEN

ÖZET

Onarıcı adalet anlayışı, ceza adaleti sistemi içinde yeni bir yaklaşım olarak yer edinmiştir. Türk hukuk sistemi de bu gelişimden etkilenmiştir. Uzlaşmaya ilişkin olarak Türk Ceza Kanunun 73/8. maddesi (sonrasında yürürlükten kaldırılmıştır) ve Ceza Muhakemesi Kanunun 253-255. maddeleri onarı adalet yaklaşımının bir etkisi olarak görülebilir. Bu kapsamda çalışmada, CMK’nin 255. maddesinde düzenlenen uzlaşmanın sirayet etmezliği ilkesi, onarıcı adalet yaklaşımı açısından incelenmektedir. Söz konusu hüküm, uzlaşmaya ilişkin diğer hükümlerle birlikte incelendiğinde, mağdura dolaylı da olsa yargılanacak kişiyi seçme yetkisini sağlar nitelikte olduğu görülür. Bu açıdan uzlaşmaya ilişkin hükümlerin tekrar değerlendirilmesi gerekir.

[TAM METİN]

Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Kararları Işığında Avukatın Görevini Özenle Yerine Getirme Yükümlülüğü Araştırma
Cenk AKİL

ÖZET

Avukatlar hukuki ilişkilerin düzenlenmesinde, anlaşmazlıkların hukuka ve adalete uygun olarak çözümlenmesinde hukuki bilgi ve tecrübesini toplumun yararına tahsis eden kişilerdir. Bu özellikleri nedeniyle kamu görevlisi sayılan avukatların mesleki olarak iyi yetiştirilmeleri ve mesleklerini özenle yerine getirmeleri gerekmektedir. Avukat alelade bir vekil olmayıp, ruhsatla icra edilen ve belirli bir uzmanlığı gerektiren bir meslek sahibidir. Bu nedenle avukatın özen yükümlülüğü belirlenirken sübjektif kriter değil, objektif kriter esas alınmalıdır.

[TAM METİN]

Acentenin Denkleştirme İstemine ve Rekabet Yasağı Anlaşmasına İlişkin Hükümlerin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 103(1). Maddesinde Sayılanlar Hakkında Uygulanırlığı
Ozan CAN

ÖZET

1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK olarak anılacaktır) 122. Maddesinde denkleştirme istemi, 123. maddesinde ise, rekabet yasağı anlaşması hükme bağlanmıştır. Böylece, TTK’nin Birinci Kitabının Yedinci Kısmında ilk defa düzenlenen, denkleştirme istemine ilişkin 122. ve rekabet yasağı anlaşmasına ilişkin 123. maddenin, 103(1). madde ile ilişkisi gündeme gelmiştir. Bu çalışmada, acente olmamakla birlikte, acentelik hükümlerine tâbi tutulan kimselerin denkleştirme istemi ve rekabet yasağı anlaşmasına ilişkin 122 ve 123. maddeden yararlanıp yararlanmayacağı incelenecektir. Çalışmamız, genel olarak, TTK’nin 103(1). maddesinin içeriği, maddede sayılanlar hakkında denkleştirme istemini düzenleyen 122. maddenin ve rekabet yasağı anlaşmasını düzenleyen 123. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı başlıkları altında derinleştirilecektir.

[TAM METİN]

Schutzmechanismen Des Neuen Türkischen Konzernrechts
(Yeni Türk Şirketler Topluluğu Hukukunun Koruyucu Mekanizmaları)
Cafer EMİNOĞLU

ÖZET

Temmuz 2012 itibari ile yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu daha önce Türk Hukuku’nda ayrıca düzenlenmemiş olan “Şirketler topluluğu hukukunu” da kapsamaktadır. Yeni kanun ilgili düzenlemeler açısından kısmen Avrupa Şirketler Topluluğu Hukuku ve kısmen de Alman Şirketler Topluluğu Hukuku’nu (Konzernrecht) model almıştır. Kanun Koyucu bu yeni düzenlemeler ile şirketler topluluğunun yapısı ve ilişkileri bakımından şeffaflık ilkesini hayata geçirmek istemekte ve hakim ortaklığın menfaatleri ile bağlı ortaklıkların menfaatleri arasındaki gerilimi azaltmayı amaçlamaktadır. Şirketler topluluğu ile ilgili düzenlemenin en önemli özelliği ise “koruyucu hukuk” görüntüsü vermesidir. Çünkü içerdiği mekanizmalar itibari ile Yeni Türk Şirketler Topluluğu Hukuku’nun öncelikli olarak bağlı şirketleri, bu şirketlerin yöneticilerini, (özellikle azınlıkta kalan) ortaklarını ve alacaklılarını korumayı hedeflediği görülmektedir. Bu durum öngörülen “bağlı ve hakim şirket raporları” ve bilgi alma hakları gibi çeşitli mekanizmalarla desteklenmekte, şirketler topluluğunda çeşitli kesimlere tanınan dava hakları ve sorumluluk ile ilgili yeni düzenlemelerle de hem “hesap verilebilirlik” hem de “şeffaflık” ilkelerinin gerçekleşmesi amaçlanmaktadır. Bütün bu düzenlemeler açısından en önemli tartışma noktalarından birini de kanun koyucunun ilgili koruma mekanizmalarını oluştururken Türk Ortaklıklar Hukuku’nun ihtiyaçlarını ve yapısını ne ölçüde göz önünde bulundurduğu konusu oluşturmaktadır.

[TAM METİN]

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı: İngiltere’deki Düzenlemeler İle Karşılaştırmalı Bir İnceleme
Semih Sırrı ÖZDEMİR

ÖZET

2003 ve 2008 yılı Ulusal Programları’nda, alternatif uyuşmazlık çözümü alanındaki Avrupa Birliği mevzuatı ile uyumlulaştırma hedefine yer verilmektedir. Bu kapsamda, 2008 yılında hazırlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı, günümüz itibari ile yasalaşmayı beklemektedir. Özetle, Kanun Tasarısı, özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde arabuluculuk yönteminin kullanımını ve arabuluculuk mesleğine ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Çalışmada, Kanun Tasarısı’nın İngiltere’deki benzeri düzenlemeler ile karşılaştırmalı olarak incelenmesi amaçlanmaktadır. İlk kısımda, arabuluculuk süreci üzerinde durulmakta ve her iki ülke arasındaki düzenlemelerin, düzenleme yöntemi ve kapsamı, arabuluculuk kullanımının teşvikine etkisi ve düzenlemelere etki eden etmenler açısından farklılıklar içerdiği iddiasında bulunulmaktadır. İkinci bölümde ise, arabulucuların mesleki faaliyetine ilişkin düzenlemeler incelenmekte ve her iki ülke arasında mesleğe kabul şartları arasında yer alan farklılıklar üzerinde durulmaktadır.

[TAM METİN]

Alan Adlarında Kötü Niyet Kavramı
Ayça ZORLUĞLU

ÖZET

İnternetin hızlı gelişimi ile alan adları kendilerine tartışmasız büyük ve önemli bir yer edinmişleridir. Bu alanda doğan uyuşmazlıklar WIPO, ICANN, UDRP veya bunlardan etkilenen sistemler ekseninde çözüm bulmaktadır. Bu düzenlemelerin hiç birinde kötü niyet kavramının tam bir tanımı yapılmamış olup yalnızca kötü niyet sayılabilecek haller örneklenmiştir. Bu çalışma Uniform Domain-Name Dispute-Resolution Policy (UDRP) sisteminde yer alan kötü niyet kavramına açıklık getirme çabasındadır. Ayrıca kötü niyetin varlığına hükmetmek için UDRP tarafından getirilen koşullar eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmeye çalışılmıştır. Günümüzde hali hazırda büyük bir ekonomik değere sahip olan alan adlarının gelecekte de önemini arttırarak devam ettireceği düşünülmektedir.

[TAM METİN]

Çeviriler

Köln Eyalet Mahkemesi Kararı Çevirisi, Kişilik Haklarının İnternet Ortamında İhlali
Ferhat CANBOLAT

Özpınar - Türkiye Davası (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) (2. Daire, Strazburg, 19 Ekim 2010)
Erdem İlker MUTLU, Begüm ŞERMET & Nil Merve ÇELİKBAŞ

Hukukların Uygulanmasına Dair Genel Kurallar Hakkında Kanun (Kanunlar İhtilâfı Hukuku Alanındaki Temel Japon Kanununun Türkçe Çevirisi)
Onur Can SAATCIOGLU