Aralık 2016, Cilt 6 Sayı 2
İçindekiler

Derginin Tam Metni

Makaleler


Gerçek Kişilerin Hak Ehliyeti ve Hak Ehliyetine Uygulanacak Hukukun Tespiti
Fatih Burak UZUN

ÖZET

Hukukun en temel kavramlarından olan hak ehliyeti ile milletlerarası özel hukuk kapsamında hak ehliyetine uygulanacak hukukun tespiti bu çalışmanın temel konusunu oluşturmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde karşılaştırmalı hukuk disiplini çerçevesinde çeşitli ülkelerin hukuk sistemlerinin gerçek kişilerin hak ehliyetine yaklaşımı incelenmektedir. Bu kapsamda hak ehliyetinin başlangıcına ilişkin yaklaşımlar, hak ehliyetinin sınırlandırıldığı durumlar ve hak ehliyetinin sona erdiği haller incelenmiştir. Bunlara ek olarak hak ehliyetinin gerekliliğine ve gelecekte yapay zekâ gibi kavramlar karşısındaki konumunun ne olması gerektiğine ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise milletlerarası özel hukukta gerçek kişilerin hak ehliyetine uygulanacak hukuk, yine birçok değişik ülkenin hukuk sistemlerinin karşılaştırılması yoluyla incelenmiştir. Söz konusu incelemeler hak ehliyetinin başlangıcı, içeriği ve sona ermesi şeklinde üç başlık altına ayırılarak daha detaylandırılmaya çalışılmıştır. Son kısımda ise isme uygulanacak hukuk değerlendirilmiş ve özel ehliyet kuralları, işlem güvenliği kuralı, statü değişikliğinin etkisi ve kamu düzeninin müdahalesi hususları irdelenmiştir. Bu çalışmanın amacı gerçek kişilerin hak ehliyeti ve gerçek kişilerin hak ehliyetine uygulanacak hukuk konularında kayda değer bir çalışma ortaya çıkarmak ve aynı zamanda çeşitli ülkelerin hukuk sistemlerinde yer alan düzenlemelerin de bilinmesini sağlamak olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda tüzel kişilerin hak ehliyeti bu çalışmanın kapsamı dışında bırakılmıştır.

[TAM METİN]

Reform in Duties of Directors in Turkish Public Companies: Legislative Experiences From UK Companies
Zeynep DİNÇER

ÖZET

Bu makale, Türkiye ve İngiltere’deki halka açık şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin görev ve sorumluluklarına ilişkindir. Ekonomik hayatta halka açık şirketlerin özel şirketlere kıyasen daha önemli bir yere sahip olduğunu düşündüğüm için bu makalemde yönetim kurulu üyelerinin görev ve sorumluluklarını incelerken halka açık şirketleri esas aldım. Bahsi geçen ülkelerde halka açık şirket tipleri Türkiye’de yalnızca anonim şirketler; İngiltere’de ise yalnızca limited şirketler olduğundan makalede yalnızca bu iki şirket tipine yer verilmiştir. Makalenin amacı iki farklı ülkedeki halka açık şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin görev ve sorumluluklarına ilişkin benzerlikleri ve farklılıkları saptamaktır.

[TAM METİN]

Karşılaştırmalı Hukukta Resmi Gazeteler ve Hukuki Güvenlik İlkesi
Yasin SÖYLER

ÖZET

Resmi gazete, hukuki güvenlik ilkesinin gerçekleştirilebilmesinde önemli bir işleve sahiptir. Bu işlev etkisini belki toplumsal yaşantımızda çok fazla göstermese de resmi gazetenin olmadığı veya olup da kişiler için hukuksal güvence sağlamadığı bir toplumda, güvenilir bir yaşam ve gelecek tasavvurunun oluşamayacağı da hemen herkesçe ifade edilebilir. İşte bu noktada resmi gazetenin, hukuki güvenlik ilkesinin gerçekleştirilebilmesine etki edebilecek özelliklerinin ortaya konulmasının büyük önemi vardır. Resmi gazetelerin hukuksal çerçevesi, hangi kurumlar tarafından yayımlandığı, yazılı ve internet ortamında yayımlanması, güncelliği, sürekliliği, düzenliliği, ücretsiz olması, yayımlandığı dil, bölümlendirilmesi ve içeriği gibi hususlar söz konusu gazetelerin hukuksal güvence sağlayıp sağlamadığı noktasında ele alınabilecek konular olarak karşımıza çıkar. Elbette resmi gazete yayınlarında her ülkenin kendi toplumsal değerlerinden ve dinamiklerinden kaynaklanan farklılıklar vardır. Fakat bir de hukuki güvenlik ilkesinin gerçekleştirilebilmesi bakımından yerine getirilmesi gereken asgari kriterler vardır. Burada önemli olan, farklılıkların söz konusu kriterlerin altında kalacak şekilde gelişim göstermemesi hususudur. Bu gelişimin ülkemiz özelinde, fakat diğer gelişmiş hukuk sistemleri de ihmal edilmeksizin değerlendirilmesi çalışmanın esaslı amacını oluşturmaktadır.

[TAM METİN]

Türk Ticaret Kanunu Bağlamında Defter Tutma Yükümlülüğü
Mehmet Ali AKSOY

ÖZET

Ticari defterler tacirin işlerini takip etmesi açısından büyük öneme sahiptir. Ayrıca ticari defterler belirli şartlar altında tacir lehine veya aleyhine delil olarak kullanılabilmektedir. Bu açıdan defter tutma yükümlülüğü tacir ve alacaklıları açısından büyük öneme sahiptir. Ayrıca ticari defterler, vergi hukuku, sermaye piyasası hukuku, şirketler hukuku açısından da önem arz etmektedir. 6102 sayılı TTK ile defter tutma sistemine ilişkin köklü değişiklikler yapılmıştır. Bu kanunla sermaye şirketleri içerden denetim yerine dışarıdan denetime tabi tutulmuştur. Böylece şirketlerin denetimi muhasebe denetimine dönüşmüştür. Defterlerle ispata ilişkin olarak da HMK’da 6762 sayılı TTK’den önemli ölçüde farklılaşan bir düzenleme kabul edilmiştir.

[TAM METİN]

Temsilci Bakımından İrade Sakatlıklarının Özellikleri
A. Hulki CİHAN

ÖZET

Temsil ilişkisi, hukuki işlemler arasında üçlü bir ilişki olması nedeniyle, diğer hukuki işlemlere nazaran daha karmaşık bir yapıya sahiptir. İçinde temsil olunan, temsilci ve temsilcinin hukuki işlem ilişkisine girdiği üçüncü kişiden oluşan bir ilişki ve işlem ağıdır. İrade sakatlıkları ise, tüm hukuki işlemler yönünden oldukça önem arz eden ve şartlar oluştuğu takdirde, yapılan işlemin iptal edilmesi suretiyle geçersizliğine yol açan bir hukuki kurumdur. Temsil ilişkisinde irade sakatlıkları, temsil ilişkisinin üçlü bir ilişki olması nedeniyle, hukuki ilişkiyi daha da karmaşık bir yapı haline getirmektedir. İrade sakatlığına düşen tarafın temsilci olması, temsil olunan olması ve son olarak üçüncü kişi olması durumlarının her biri farklı hukuki sonuçlara yol açan durumlardır.

[TAM METİN]

İdari Yargı Kararları Işığında 1062 Sayılı Mukabele-i Bilmisil Kanununun Uygulanışı
Sinan ŞIĞVA

ÖZET

Türkiye-Suriye emlak sorunlarının yaklaşık 90 yıllık mazisi göz önüne alınacak olursa, her iki ülke açısından ne denli büyük ve kapsamlı çözüm bekleyen bir sorun olduğu anlaşılacaktır. Çalışmanın içeriğinde Türkiye-Suriye emlak sorunlarının tarihsel seyri konuya ilişkin antlaşmalar ışığında incelenecektir. Çalışmada Türkiye-Suriye emlak sorunlarına ilişkin her iki ülkenin uygulamaları gözler önüne serilecek olup; özellikle Türkiye’de 28.05.1927 tarih ve 1062 sayılı Hudutları Dahilinde Tebaamızın Emlakine Vaziyet Eden Devletlerin Türkiye’deki Tebaaları Emlakine Karşı Mukabele-i Bilmisil Tedabiri İttihazı Hakkında Kanunun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararlarının, Suriyelilerin taşınmazlarına ilişkin uygulanışı üzerinde durulacaktır. Türkiye-Suriye arasındaki emlak sorunlarına ilişkin konuların Türk yargısında ele alınışı Türk yargısının konuya ilişkin ihtilafları nasıl çözümlediği ve verdiği kararlarla uygulamalara nasıl yön verdiği çalışmamızın ana unsurunu teşkil edecektir. Çalışmada son olarak Türkiye-Suriye arasında bugüne kadar yapılan sözleşme ve protokollere yer verilerek her iki ülke arasındaki çözüm arayışları gözler önüne serilecektir.

[TAM METİN]